18 Mayıs 2012 Cuma

Güllük Dağı ( Termessos) Milli Park

Güllük Dağı ( Termessos) Milli Park

Düzlerçamı Doğa Koruma ve Milli Park Mühendisliği sınırları içerisinde olup, Bakanlar Kurulunun 03.11.1970 tarihli Olur’u ile kurulmuştur. Alanı ; 6.702 Ha. dır. Milli Park içinde, ziyaretçi merkezi, bitki ve hayvan müzesi, Günübirlik piknik kullanım alanı, Otapark, 1 Adet Restoran ve Termessos Antik kenti mevcuttur. Antalya ilinin 25 km kuzey-batısında, Güllük dağı ve çevresinde kurulmuştur. Her yıl büyük çoğunluğu yabancı olmak üzere yaklaşık 30.000 turist Milli Parkı ziyaret etmektedir. Ana Kaynak Değerleri; Termessos Antik Şehri, Zengin Biyolojik çeşitlilik ve Jeolojik oluşumlar ( Mecene Kanyonu) dır.Termessos Antik Şehrini, Anadolu’nun yerli ırkı solimler kurmuştur. Termessos un tarih sahnesine çıkışı, M.Ö. 334 te İskender in bölgeden geçtiği tarihle başlar. Şehir; Aşağı şehir, Şehir Merkezi ve Mezarlık olarak 3 bölümde gelişir.Roma döneminde en parlak çağlarını yaşamışlardır.Şehir surları, kuleler, kral yolu, hadrian kapısı, gymnasium, agora, tiyatro, odeon, süslemeli mezarlar,sarnıçlar, ve drenaj sistemi termessos un en görkemli yapılarıdır. Mecene kanyonu, yaklaşık 5 km uzunluğunda, 600 mt ye varan yüzeylerde, dik ve sarp kayalıklar, vahşi ve doğal manzara seyri sunar. Milli Parkta yaklaşık 680 değişik bitki türü vardır ve 80 tür endemiktir. Ülkemizde tespit edilen 450 kuş türünden 113 türü parkta görülür. Ayrıca, Alageyik( Dama Dama), Yaban Keçisi( capra aegagrus), Karakulak( caracal), Yaban Domuzu( sus scrofa ) vb türler parkta görülebilir. Milli Park Ziyaretçi Merkezinde Flora ve Fauna Müzesi ücretsiz olarak gezilebilir. Milli Parkın giriş bölümünde bulunan Günübirlik kullanım alanında Piknik yapılabilir, Ayrıca müstecir tarafından işletilen 1 adet Restaurant gelen ziyaretçilere hizmet vermektedir. Restoran işletmeciliği 28.04.2009 tarihinde yapılan ihale ile 31.12.2011 tarihine kadar Süleyman Buyruk’a verilmiştir.
 
 




 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Beyşehir Gölü Millî Parkı


Beyşehir Gölü Millî Parkı
Tür
Millî Park
Bulunduğu Yer
Konya
Koordinatlar
Kapladığı Alan
88.750 hektar
Açılış Tarihi
1993
İşletmeci
Durum
Faaliyette
Web

Beyşehir Gölü Millî Parkı, Beyşehir Gölü’nün yakınında Türkiye'nin en büyük milli parkıdır.Derlenen bilgilere göre, 1993 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan milli park 88 bin 750 hektarlık alanı kapsıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde koruma altında bulundurulan Türkiye'de toplam 897 bin 657 hektarlık alana sahip 40 adet milli park bulunuyor. Bu milli park alanlarının en genişi ise Beyşehir Gölü Milli Parkı olarak dikkat çekiyor. Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynağı olan Beyşehir Gölü'nde Beyşehir ve Kızıldağ olmak üzere iki ayrı milli park bulunuyor. Beyşehir Gölü Milli Parkı, Türkiye'nin en önemli ziyaretçi çeken doğal mekanları arasında gösteriliyor. Beyşehir milli parkının orman formasyonunu ardıç, karaçam, göknar, sedir ve meşe türleri oluşturuyor. Ağaçlar yer yer göl kenarına kadar uzanarak Beyşehir Gölü'nün koylarını ve körfezlerini görsel açıdan eşsiz bir manzaraya kavuşturuyor. Üstün değerdeki peyzaj güzellikleri, göçmen kuşlar için iyi bir barınak olması, potansiyel göl sularına dayalı sporlarına elverişli göl kıyılarının bulunması ile Selçuklu dönemine ait kültürel zenginlikler olması Beyşehir Gölü Milli Parkı'nın kaynak değerlerini daha da önemli hale getiriyor.Milli park olan Beyşehir Gölü bünyesinde ayrıca irili ufaklı çok sayıda adanın bulunması, doğal mekana olan ziyaretçi ilgisini de artırıyor. Göl içerisindeki adalar su kuşlarının yuvalanması ve kuluçkalanmaları için önem teşkil ederken, adalar dalgıç türleri, kuğular, karabataklar, bazı balıkçıl türleri ve ördekler için kışlama ve kuluçka alanı olarak biliniyor. Yine, milli park bünyesindeki göl suyunun alkalin özellikte olması, sazan, levrek vb. balık çeşitlerinin bulunmasının yanında, su kaplumbağası ve yılanlar ise gölün faunasına zenginlik katıyor. Yoğun ziyaret dönemi Mayıs ile Ekim ayları arası olan Beyşehir Gölü Milli Parkı ziyaretçilere yeşil örtü ile zengin sahil kesimlerinde günübirlik çadır ve karavan kampı imkânı sunarken, farklı konaklama tercihleri için ise ilçe merkezinden yararlanılabiliyor.Öte yandan, Türkiye'de iki ayrı milli park alanı olarak koruma altında bulundurulan tek su kaynağı yine Beyşehir Gölü. Beyşehir Gölü'nün Isparta ili sınırlarındaki Kızıldağ Milli Parkı 1969 yılında kurulurken, 59 bin 400 hektarlık sahayı kapsıyor. Milli parkın bitki örtüsünü kızılçam, karaçam, ardıç, sedir ormanları ile bozuk maki toplulukları oluşturuyor.





































YUMURTALIK LAGÜNÜ MİLLİ PARKI


YUMURTALIK LAGÜNÜ MİLLİ PARKI

Milli Park Adı : Yumurtalık Lagünü Milli Parkı
İli : Adana
Kuruluş Tarihi : 06.12.2008
Alanı : 16430 hektar
Konumu : Akdeniz bölgesinde, Adana ili, Yumurtalık İlçesi sınırları içerisindedir.
Ulaşım : Adana-Karataş-Yumurtalık yolu asfalt yol olup, 70 km.dir. Adana-Ceyhan ?Yumurtalık yolu asfalt yol olup, 90 km.dir.
Kaynak Değerleri : Seyhan-Ceyhan deltası göl lagünleri, kıyı kumulları, barındırdığı bitki ve hayvan türleri ile kompleks bir yapı oluşturmaktadır. Ülkemizde halep çamı (Pinus halepensis)' nın nadir bir yayılış alanı olmasının yanında nesli tehlikeye düşmüş su kuşlarının yaşama ortamıdır. Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri açısından Türkiye' deki "A sınıfı" niteliğindeki 19 sulak alandan 2' sini oluşturmaktadır. Ayrıca nesli tehlikeye düşmüş 2 tür deniz kaplumbağasının Caretta caretta ve özellikle Chelonia mydas' ın Akdeniz' de varlığını sürdürebilmesi açısından bu alanlar oldukça önemlidir. Saha, Türkiye' nin Akdeniz kıyılarında yer alan 17 deniz kaplumbağası yuvalama alanlarından birisidir. Özellikle Akdenizde yok olma tehlikesi içinde bulunan bir kaplumbağa türü (Chelonia mydas) için son sığınma alanlarıdır.










17 Mayıs 2012 Perşembe

TRUVA (TROYA) TARİHİ MİLLİ PARKI

TRUVA (TROYA) TARİHİ MİLLİ PARKI

İli : ÇANAKKALE
Adı : TRUVA (TROYA) TARİHİ MİLLİ PARKI
Kuruluşu : 1996
Alanı : 13.350 ha.
Konumu : Çanakkale ili, Ezine ilçesi sınırları içerisinde Çanakkale Boğazı’nın girişinde yer almaktadır.
Ulaşım : Çanakkale-İzmir devlet karayolunun 28 km.’sinden sapıldıktan sonra 5 km içeridedir.
Sahanın ana kaynak değerlerini; Troya’lılar ile Aka’ların (Yunanlılar) 10 yıl süren harplerindeki kahraman savaşçıların, efsanevi hikayeleri ile asırlar boyunca uluslararası bir üne sahip olan büyük ozan Homeros’un epik eserleri İliada ve Odysseia ile ölümsüzleşen Troya kenti oluşturmaktadır.
Arkeologlar, İliada’da hikaye edilen Troya’nın üç bin yıllık tarihi süresince yayılım gösteren dokuz antik medeniyet katından sadece birinin kapsamından geçtiğini tanımlamışlardır. Bu kat Homeros’un dünyaca bilinen ve tanınan Troya’sıdır.
Troya tarihi ve onunla ilgili özellikler, Troas Bölgesi’nin, yani Edremit Körfezi’nin kuzeyinden Marmara Denizi’nin güney kıyılarına kadar olan bölgeyi kaplamaktadır.
Milli parkın ve çevresinin tabiat tarihi ile ilgili en önemli özelliği, jeolojik özelliğidir. Troya ve çevresinde genel olarak jeolojik yapıyı, geniş alanlar kaplayan neojen formasyonlar meydana getirir.
Çanakkale Boğazı ve Ege kıyıları uygun plaj olanakları ile rekreasyonel değer taşımaktadır.
Görünecek Yerler : Öncelikli olarak görülmesi gereken yerlerin başında Troya antik şehri (ören yeri) gelmektedir. Ayrıca Çanakkale Boğazı, kıyılarında sunduğu görsel peyzaj değerleri ile ziyaretçilerin rekreatif ihtiyaçlarını karşılayacak düzeydedir.
Mevcut Hizmetler :

Konaklama : Milli park sahası içerisinde konaklama imkanı olmayıp, milli parkın yakınında yer alan Çanakkale ili, Ezine ilçesinde ziyaretçiler konaklama yapabilirler.



























KARAGÖL SAHARA MİLLİ PARKI

Karagöl Sahara Millî Parkı



Karagöl Sahara Millî Parkı
Tür
Millî Park
Bulunduğu Yer
Artvin
Koordinatlar
Kapladığı Alan
37,66 hektar
Açılış Tarihi
31 Ağustos 1994
İşletmeci
Şahin ERSÖZ
Durum
Faaliyette
Web
http://www.karasahmilpar.gov.tr

Karagöl Sahara Milli Parkı, Türkiye’deki 37 Milli Park alanından birisidir ve Artvin'in Şavşat ilçesi sınırları içerisinde yer almakta olup iki ayrı sahadan oluşur: Bunlar Karagöl ve Sahara Yaylası'dır.
Karagöl, Şavşat ilçe merkezinin 45 km. kuzeyinde yer almaktadır. Sahara yaylası ise ilçe merkezine 17 km. uzaklıktadır. Karagöl ve çevresinde genel olarak paleojen ve neojen arazileri yer alır. Kayaçlar genellikle sedimenter kökenlidir. Karagöl ve çevresi yer yer vadilerle yarılmıştır. Bu yarılmalar yörede heyelan ve kütle hareketlerinin aktif olmasına neden olmaktadır. Karagöl, rotasyonel olarak kayan kütlenin gerisindeki çanakta biriken suların meydana getirdiği bir heyelan gölüdür. Göl çevresi ladin ve çamların meydana getirdiği yoğun ormanlarla kaplıdır. Ormanlarla çevrili olan Karagöl, ender manzara güzelliklerine sahiptir. Ayrıca gölün kuzeydoğusundaki Bagat mevkii ve çevresinde çim kayağı pisti niteliğine sahip alanlar vardır.
Sahara yaylasının, yörenin genel olarak örtü bazaltlarından meydana gelen bir jeolojik yapısı vardır. Örtü bazaltlarının sıyrıldığı yerlerde tersiyer arazisi ortaya çıkar. Yer yer derin vadilerle parçalanan yörede eğim değerleri oldukça yüksektir. Sahara, bu eğimli arazide 1700-1800 m.lerde yer alan sınırlı düzlüklerdendir. Orman örtüsü, ladin ve göknarlardan meydana gelmiş olup alt zonlarda sarıçam da bulunur. Yörede antropojen step karakterinde sahalar geniş alanlar kaplar. Kocabey yaylası ve çevresinde alpin zona ait bitki türleri yer alır.
Laşet deresi kenarında 1700-1800 metrelerde kademeli olarak yer alan düzlükler aynı zamanda "Sahara Pancarcı Şenlikleri"nin yapıldığı sahadır. Bu şenliklere ilçe dışında oturan yöre insanları da katılarak bölgeye iç turizm açısından ekonomik katkı sağlamaktadır. Sahanın sahip olduğu bu rekreasyonel potansiyelin ve doğal güzelliklerinin korunması amacıyla 3766 hektarlık kısmı 1994 yılında Milli Park kapsamına alındı. Milli Parkın Karagöl kesiminde kır gazinosu olarak kullanılan ve 12 yataklı konaklama hizmeti veren bir de tesis bulunmaktadır.Tesis ise çok berbattır.Yatakları çökmüştür.Yatıca iğrenç dersiniz.Bence orada eniyi otel olan Saharacılar Oteline gitmenizi tavsiye ederim







KIZILDAĞ MİLLİ PARKI

KIZILDAĞ MİLLİ PARKI

İli: ISPARTA- KONYA
İlçesi: Ş.Karaağaç, Y.Bademli, Kurucova
İlan tarihi: 20.02.1993
Alanı: 59 600 Ha. (Orman: 25 500 Ha,Açıklık: 17 356 Ha.,Göl :16 744 Ha)
Kızıldağ Milli Parkı sınırları içerisinde 2 ilçe (Şarkîkaraağaç-Yenişarbademli) ve 13 köy yerleşimi (Gölkonak, Gedikli, Sarıkabalı, Belceğiz, Armutlu, Karayaka, Kıyakdede, Yassıbel, Beyköy, Çeltek, Yeniköy, Çaltı, Fakılar) bulunmaktadır.
Milli Park alanının çok büyük olmasından dolayı iki bölüm halinde irdelemek daha doğru olacaktır. Buna göre;
Kızıldağ bölümünde: 1 Adet Kır gazinosu, 1 Adet Müşterek tesis, 5 adet ahşap bungalov, 20 Adet prefabrik bungolov, 1 Adet mescit, çadırlı kamp alanı, 2 Adet WC ve 2 Adet Çeşme bulunmaktadır.
Yenişarbademli bölümünde : (Pınargözü Günübirlik Kullanım Alanı) 1 adet Kırgazinosu, 1 adet WC ve 1 Adet bulaşık Yıkama Yeri bulunmaktadır.
JEOLOJİK YAPI: Jeolojik yapısını kalkerler ve karstik yer şekilleri meydana getirir. Karstik bir polye olan Beyşehir Gölü’nün oluşumunda tektonik hareketlerin rolü bulunmaktadır.

FAUNA:
Memeliler: Yaban Keçisi, Sansar, Yaban Domuzu, Porsuk, Tavşan, Ağaç Sincabı, Ayı, Tilki, Kurt, Vaşak.
Kuşlar: Keklik, Çulluk, Sığırcık, Ardıç kuşları, Kartal, Şahin, Akbaba, Baykuş, ve diğer böcekçil kuşlar.
Su kuşları: 62 yerli, 43 kış göçmeni, 49 yaz göçmeni, 27 transit göçmen olmak üzere 181 kuş türü tespit edilmiştir.
Balıklar: Kadife, Sudak, Sazan, Tatlı su kefali balığı ve Kerevit bulunmaktadır.




FLORA :

Orman Ağaçları: Karaçam, sedir, toros göknarı, ardıç (kokar, boylu, katran, adi ) meşe (kasnak, pırnal, lübnan, saçlı, mazı), titrek kavak, dere boylarında; ıhlamur, çınar, söğüt gibi ağaçlar,
Alt flora olarak: Karamuk, laden, yabani gül, böğürtlen, boyacı sumağı, geven gibi çok yıllık bitkilerin yanında tam tespiti yapılmamakla birlikte 80’den fazla tıbbi ve aromatik otsu bitki türü mevcuttur. SDÜ tarafından yapılan tespite göre genel sahada tespit edilen 1200 taksondan 195’i endemiktir.80 ‘den fazla tıbbi ve aromatik bitki ve 35 ‘e yakın mantar çeşidi bulunmaktadır.

DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLAR:Beyşehir Gölü ve içinde bulunan adalar, göle bakan yamaçlardaki karaçam, ardıç ormanları, iç bölgelerde kalan karaçam, sedir, toros göknarı, titrek kavak, ardıç, meşelerden oluşan saf veya karışık ormanlar, dereboyu vejetasyonları, orta ve batı torosların 2987 m. yükseklikle zirvesini oluşturan Dedegül Dağı, bu dağın yamaçlarında 10 ay eksik olmayan kar örtüsü, yine bu dağın kuzey-doğusunda bulunan, keşfi yapılmamış ancak 15 Km. den fazla uzunluğu olduğu tahmin edilen Pınargözü Mağarası ve buradan çıkan Çaydere akarsuyu, Bu dağda bulunan Karagöl Gölü, adalarda bulunan Kudabadat Sarayı, Kız Kulesi ve Kilise adası belli başlı doğal ve kültürel kaynaklarıdır.
PINARGÖZÜ MAĞARASI:15 Km uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun mağarasıdır. Bulunduğu alan olarak mağaralar yönünden oldukça zengin olup, keşfedilmemiş birçok mağaranın bulunma olasılığı yörenin jeolojik açıdan zengin olduğunu göstermektedir. Mağaranın başlangıcı ve bitişi arasında 720 m. lik kot farkı bulunmaktadır. Mağaranın keşfi tam olarak bitirilememiştir. Diğer yandan Dedegöl dağında 1996 yılında keşfedilen Kuyukuyu mağarası 832 m. lik derinliği (1231 m. uzunlukta) derinliği ile dünyada en derin mağaralar içinde 125. ülkemizde ise 3. sırada bulunmaktadır.
ULAŞIM:Yenişarbademli ilçesine Konya’dan 140 Km., Aksu-Eğirdir-Isparta güzergahından 110 Km. Isparta-Eğirdir-Şarkikaraağaç 120 Km. Konya-Şarkikaraağaç 150 Km.
ZİYARETÇİ PROFİLİ: Kızıldağ’ ın kuzey yamaçları doğal saf sedir ormanları ile kaplıdır. Beyşehir Gölünden esen güney rüzgârları, Bebik Pınarı Vadisi ve yer tutan mevkilerinden geçerek sedir ormanlarına ulaşmakta, burada yoğunlaşan hava ormanın ürettiği oksijenle birleşerek serin, rutubetli ve bol oksijenli temiz bir hava akımı oluşturmaktadır. Bu sebeple, özellikle; astım hastaları tarafından tercih edilmektedir. Buna ilaveten çevre yerleşim yerlerinden günübirlik piknik maksatlı ziyaretçiler bulunmaktadır. Yenişarbademli ilçesinde bulunan Pınargözü mesireliğini de günübirlik ziyaretçilerin yanında Dedegül Dağına yürüyüş yapanların başlangıç noktası olarak kullanması sebebiylede özellikle yaz aylarının tatil günlerinde ziyaretçi akını olmaktadır. Beyşehir Gölünü amatör balıkçılar ziyaret etmektedir.




















HATİLA VADİSA MİLLİ PARKI

Hatila Vadisi Millî Parkı

Hatila Vadisi Millî Parkı
Tür
Bulunduğu Yer
Kapladığı Alan
16.988 hektar
Açılış Tarihi
31 Ağustos 1994
İşletmeci
Durum
Faaliyette
Web

Hatila Vadisi Millî Parkı, Artvin merkez ilçe sınırları içerisinde Hatila Vadisindeki Hatila Deresi ve birçok yan derelerini içerir. Ulaşım, Artvin il merkezinden 10 km.lik stabilize bir yol ile sağlanır. Vadi boyunca değişik kayaç türleri görülmekle birlikte, bu kayaçların hemen hepsi derinlik volkanizmasının ürünüdür. Hatila Vadisinin genel karakteri; V tipi, dar tabanlı, genç vadi özelliğindedir. Vadi boyunca litolojik farklılıklardan kaynaklanan eğim kırıkları ortaya çıkmıştır. Bu eğim kırıkları, akarsuda şelalelerin oluşumunu sağlamıştır. Vadi yatağının derine aşınmasının, yana doğru açılımından daha kuvvetli olmasından dolayı vadi yamaçlarının eğimi %80 hatta kimi kesimlerde %100'e ulaşır. Yamaçların gerek fiziksel parçalanma ve kütle hareketleri gerekse yan dere ve heyelanlarla işlenmesi sonucu vadide çok haşin bir topografya ortaya çıkmıştır. Bu topografya, vadinin orta kesimlerinde kanyon ve boğaz oluşumunu sağlamıştır. Vadinin orta ve yukarı ağzında çok zengin ve yoğun olan vejetatif örtü; bünyesinde çok çeşitli bitki türlerini barındırmaktadır. Bu türler içerisinde dikkati çeken belirgin özellik, bitki örtüsünün genel olarak Akdeniz iklim karakterini yansıtmasıdır. Dolayısıyla buradaki bitki örtüsü relikt bir özellik gösterir. Ayrıca bitki türleri içerisinde endemik karakterde olanlar da vardır. Bu türlerin sayısı 500'ü geçmektedir. Hatila Vadisi, zengin bir fauna da içermektedir. Bu fauna içerisinde en çok rastlanan türler; ayı, domuz, tilki, porsuk, yaban keçisi, sansar, atmaca, kartal, çakal, dağ horozu, Hopa engereği ve alabalıktır.
Hatila Vadisinin gerek ilginç jeolojik ve jeomorfolojik yapısı ve gerekse özgün bitki toplulukları yöreye Türkiye’de ender rastlanan bir alan özelliğini vermektedir. Ayrıca bu doğal öğelerin birleşimi sonucu eşsiz peyzaj güzellikleri ortaya çıkmakta ve bu durum da zengin rekreasyonel potansiyel oluşturmaktadır.
Milli Park sahası içerisinde ziyaretçilerin günübirlik ve kamp kullanımı için belirlenmiş yerler bulunmaktadır. Çadırla, karavanla ve belirli kapasitelere sahip bunglov tipi doğal ortamla uyumlu tesislerde konaklanabilir. Ayrıca Milli Park Artvin il merkezine 10 km. uzaklıkta olduğundan, burada da konaklamak mümkündür.Son yıllarda sayıları artmış olan kabuk böcekleri, birçok ağacın kurumasına sebep olmaktadır.